Gastrik bypass, Sleeve (Tüp mide), SADI Bypass, Mini bypass, Transit Bipartisyon vb. gibi ameliyatlar sizin;
Gastrointestinal yollarınızın ( mide ve barsaklar) anatomisini değiştirerek etki ederler veya,
Değişik fizyolojik etkiler ile enerji dengenizi değiştirirler
Yağ metabolizmanızı değiştirirler.
Ameliyatın tipinden bağımsız, doktorunuz ve kendiniz hangi ameliyatın size uygun olduğuna karar verdikten sonra, unutulmalıdır ki, Bariatrik cerrahi sadece bir “araçtır.” Kilo kaybında yaşanan başarı ameliyattan başka, beslenme, egzersiz, yanlış alışkanlıkların modifikasyonları vb. ile de ilişkilidir.
Mide ve barsak anatominizin değişmesi ile, bazı bariatrik prosedürler ile barsaklardan salgılanan hormonların üretimini pozitif yönde etkilenir ve değişir. Bu sayede açlık azalır ve tokluk hissi oluşur. Sonuç olarak yeme isteği azalır ve yeme miktarları azalır. İlginçtir ki, bu cerrahi ile oluşturulan hormonal değişiklikler, diyet yapılınca oluşan hormonal değişikliklerin tam tersidir. Oluşan bu hormonal değişikliklere daha detaylı bakalım:

Bariatrik Cerrahi ve Hormonal Değişiklikler

Bariatrik cerrahi sonrası hormonal değişiklikler ile enerji tüketimi artar (kalori harcanması). Hatta bazı cerrahilerde bu tüketim daha da fazladır. Dolayısıyla diyetle verilen kilo kaybının tersine, cerrahi kilo kaybının uzun dönemde başarısı çok daha fazladır. Çünkü daha uygun bir enerji dengesi ameliyat sonrasında sağlanabilir.

Diyet ve Hormonal Değişiklikler

Diyetle elde edilen kilo kaybında , vücut tarafından enerji tüketimi beklenenin aksine normalin altına indirilir. Bu dengesiz değişiklikler belli bir düzey sonrasında yeniden kilo alımına bile sebep olabilir.

Ameliyat sonrası sağlanan ciddi kilo kaybı ile vücudunuzda daha bir çok değişiklikler olur ve bu değişiklikler sizin yağ metabolizmanızı artırarak, daha fazla yağ yakmanıza sebep olur. Kilo kaybı sonrası efor kapasiteniz de artacak ve daha fazla fiziksel aktivite yapabilme imkanınız ve enerjiniz olacaktır. Bu dönemde zaten artırılması gereken hareket, yürüyüş, bisiklet, yüzme gibi sporlarla ekstra yağ yakımını sağlayacaktır. Spor sizin kişisel mutluluğunuzu artırması ve stres düzeyinizin azaltılması için çok önemlidir. Ciddi fazla miktarda kilo kaybı, insülin (kan şekerlerini düşüren hormon), kortizol (stres hormonu) oranlarınızı dengeleyerek ayrıca bir çok diğer hormonla beraber, yağ depolanmasını azaltacak ve depolarınızın eritilmesini sağlayacaktır. Egzersiz obezite ile savaşta bir vazgeçilmez komponentlerden biridir.

Bariatrik cerrahi

Can sıkıcı kilo alım-verim döngülerinden sizi kurtarır
Uzun dönem kilo kontrolünü sağlamada en etkili yöntemdir.
Yaşam kalitenizi artırır.
Sağlığınızın düzeltir ve daha bir çok hastalığı önler veya geriye çevirir

Uzun Dönem Kilo Kaybında Başarı

Bariatrik cerrahiler uzun dönemde kilo kaybında başarı sağlarlar.
Obezite cerrahisi geçiren hastaların %90’ından fazlası uzun dönemde fazla kilolarının yüzde 5 den fazlasını kaybetmektedir ve bunu koruyabilmektedir. Tabi burada doktorunuz ve onunla yakın takiplerinizi gerçekleştirmeniz çok önemlidir. Süper ciddi Obezlerde ise , hastaların %80 ve daha fazlası, uzun dönemde ilk kilosuna göre fazla kilolarının %50 sinden fazlasını vermiş olarak idame ettirebilir.

Artmış Yaşam Süresi

Büyük popülasyon çalışmalarında, obezite nedeniyle bariatrik cerrahi operasyonu geçiren hastalar ile, operasyon olmayan obez hastalar karşılaştırıldığında, değişik nedenlerle olan ölüm oranlarının ameliyat olan hastalarda çok daha az olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmalarda birisinde, ameliyattan sonra 5 yıllık takip döneminde hastaların kalp, dm vb. obeziteye bağlı hastalıklar nedeniyle ölüm oranlarının, ameliyat olmayan hastalara göre %89 azaldığı gösterilmiştir. Bir başka geniş popülasyon çalışmasında ise opere olan hastalarla olmayanlar karşılaştırıldığında, diabet nedeniyle ölüm oranlarında %90, kalp hastalıkları nedeniyle ölümlerde ise %50 üzerinde azalma saptanmıştır.

Bariatrik ve metabolik cerrahi mortalite (ölüm) oranları (1000 de 3) , safra kesesi cerrahisi sonrasındaki ölüm oranları kadardır. Karşılaştırıldığında kalça protez ameliyatlarının ölüm oranlarından daha düşüktür. Obezite ve metabolik cerrahi hastaların ameliyat oldukları esnada sağlıklarının bozuk ve bir veya birden çok obezite ile ilgili hastalık mevcudiyeti göz önüne alındığında, bu ameliyattan sonra ölüm oranlarının düşük olması gerçekten çok değerlidir. Bu ameliyatı diğer cerrahi yöntemler ile karşılaştırıldığındaki mortalite yani ölüm oranları, cerrahi sonrası sağlıkla ilgili kazanımlar düşünüldüğü zaman kabul edilebilir bir risk olarak gözükmektedir. Yalnız unutulmamalı Obezite cerrahisi ameliyatlarından sonra başarının ve mortalite (ölüm) oranlarının düşük olmasının en önemli anahtarı cerrahi tecrübedir.

Obeziteye Eşlik eden Hastalıkların Gerilemesi veya Tamamen Düzelmesi

Genel olarak, herhangi bir nedenle oluşan mortalite yani ölüm oranlarındaki ameliyattan sonraki yıllarındaki anlamlı gerileme, obezite nedeniyle oluşan ve/veya kötüleşen bir çok ilişkili hastalığın, ameliyattan sonra gerilemesine bağlıdır.

Bariatrik cerrahi çok fazla miktarda kilo kaybı ile birlikte obezite ile ilişkili bir çok eşlik eden hastalıkların gerilemesine ve hatta tamamen düzelmesine yardımcı olur. Bu ko-morbid durumlar arasında yüksek tansiyon hastalığı, uyku apne hastalığı, astım ve diğer obezite ile ilişkili akciğer bozuklukları, artrit, eklem rahatsızlıkları, lipid (kolesterol) yükseklikleri, Reflü hastalığı, yağlı karaciğer hastalığı, venöz staz, üriner stres inkontinansı, psödotümör cerebri ve daha bir çoğu vardır.

Bariatrik cerrahiler aynı zamanda Tip 2 Diyabetin (Tip2 DM) gerilemesini ve hatta tamamen düzelmesini sağlayabilirler. Geçmişte diyabet tedavisi olmayan, ilerleyici bir hastalık olarak düşünülmekteydi. Tedavisinde fazla kilolu ve obez bireylerde, kilo kontrolü ve yaşam tarzı değişikliği ve antidiyabet ilaçları ve insülin kullanılmaktadır. Bu tedaviler esas itibariyle tip 2 Diyabeti kontrol altında tutmaktadır, fakat çok nadiren hastalığın gerilemesine yardımcı olabilmektedir. Ancak şu anda çok fazla bilimsel kanıtlar ortaya koymuştur ki, bariatrik cerrahi sonrası bu hastalıkta gerileyebilmektedir.

Hastaların %85 inden fazlasında hastalıklarında gerileme saptanmışken, %78 hastada Tip 2 DM tamamen düzelmiştir. Çalışmalarda ise diabetin tedavisinde, sleeve gastrektomi ile roux-en-Y bypass’ın oranlarının birbirine yakın olduğunu bulmuşlardır (%80).

Diyabetin gerilemesi ve hatta düzelmesindeki mekanizmalar halen tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Sleeve gastrektomi (tüp mide) veya Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatlarında daha henüz hastanın kilo vermediği, ameliyattan sonraki çok erken dönemlerde bile diyabet kontrol altına alınabilmekte ve ilaçlar tamamen kesilebilmektedir. Bazı bariatrik hastalar daha hastaneden taburcu oldukları andan itibaren, normal kan şekeri ile evlerine gidebilmekte ve hatta antidiabetik ilaç kullanımına ihtiyaç kalmadığından ilaçlarını kesebilmektedirler.

Yaşam Kalitesindeki ve Psikolojik Durumdaki Değişiklikler

Sağlıkta ve artmış yaşam süresindeki iyileşmelere ek olarak, cerrahi kilo kaybı genel yaşam kalitesini de artırır. Ameliyattan sonra hastaların hareketlilik, kendine güven, iş yaşantısı, sosyal ilişkiler ve seksüel fonksiyonlar gibi ölçümleri de düzelmektedir. Bekarlık gibi, işsizlik oranları da azalmaktadır. Daha ötesi, depresyon ve anksiyete ameliyattan sonra gerilemektedir.